Yalakalığın da bir yeri olmalı
Bir gün Sadrazam (Başbakan) Ali Paşa, vekillere yalısında bir yemek vermiş.
Ali Paşa, yemeğin sonunda ortaya gelen çileği yanlışlıkla tuza batırıp yemiş, tuz olduğunun farkına vardıktan sonra da, yanıldığını azametine yediremeyerek davetlilerine:
“Hiç de fena olmuyor!” demiş.
Bütün nâzırlar, (Bakanlar) Sadrazam’a hem ayıp olmasın diye hem de hoş görünmek kabilinden çileği tuza batırarak yemişler ve, “Enfes!” diye Sadrazam’ı tasdik etmişler.
Sofrada, tuhaflığı ile tanınan Minas Efendi’de varmış. Ali Paşa, Minas Efendi’nin ses çıkarmadığını görünce:
“Sen ne dersin Minas Efendi?”
diye sormuş.
Minas Efendi şu cevabı vermiş:
“Yemek sofrasında bir diyeceğim yok ama, aynı şey bazen Meclisi Vükelâ’da (Millet Meclisi) da oluyor, işte o fena!”