Trafikte anlık öfkenin bedeli; Cezaevinde 13 yıl
Trafikte bir anlık öfke ile selektör yapma kavgası yüzünden girdiği cezaevinden, 13 yıl sonunda tahliye olmuş bir vatandaşımızın duygu ve düşünceleri;
2008 yılında selektör yapma tartışması yüzünde önce küfürleşerek daha sonra ikisi de aracından inerek, karşı taraf ince bir sopayla kendisi de keserle araçtan iner ve bir anlık sinirle diğer sürücünün kafasına vurması sonucu, 8 saat komada kalan adam vefat eder.
Pişmanlığını şöyle anlatıyor;
“O an münakaşaya girmek için hevesli davranmayıp , yoluma baksaydım ve 2 ay sonra birisi bana ‘Sen bundan iki ay önce trafikte böyle bir tartışma yaşamışsın.’ deseydi inan hatırlamazdım bile.
Akılda yer bile tutmayacak bir mesele için 13 senem dört duvar arasında boşa gitti, ömrüm gitti, o gün o olaydan iki saat önce anaokuluna bıraktığım oğlum şimdi üniversiteye gidiyor ve ben onun en güzel zamanlarında, en çok yanında olmam gereken zamanlarda, bir anlık öfke sebebiyle, kapalı duvarlar arasında yıllarımı boşa heba ettim.
Paraları olmadığı için eşimi ve çocuğumu sefalete mahkum ettim. Şu anda da hala ekonomik çöküntüdeyiz ve iş de bulamıyorum.
Özgürlüğünüze mâl olacak her şeyden uzak durun. Bir kötülük görmüş iseniz, hukuki yolları tercih edin.
Şu üç günlük ömrünü bir de parmaklıkların arkasında geçirmeyiniz . Bırakın hata yapan yapsın; sizin dövmenizle trafik kültürü düzelmeyecek ve trafikte hergün adam dövseniz , belki de birinde ölen taraf siz olursunuz.
Trafik de kimseyle kavga etmeyin. Mesele dayak atmak, ya da kavgadan korkmak meselesi değil; haklı ve güçlü de olsanız sonu hüsran olabiliyor.
“Evinizden içeri girdiğinizde çocuğunuzu, annenizi , babanızı , eşinizi özgürce görebilme keyifini hala yaşıyor olmanın güzelliği trafikte haklı olmaktan çok daha keyiflidir.”