Küçük adımlarla başlar büyük değişimler

“Uzak bir hedefe ulaşmak isteyen herkes küçük adımlar atmalıdır.” der Saul Bellow.
Japon kültürünün bir parçası olan Kaizen felsefesi, küçük adımlar atmayı önceler; fakat Kaizenin esas hedefi küçük değişimler değildir, küçük adımlarla başlayan büyük değişimlerdir.
“Yapmak istediğiniz değişime yönelik olarak attığınız küçük adımlar, beynin bu yeni bir davranış biçimine ya da alışkanlığa göstereceği direnci ortadan kaldırarak başarısızlığa uğrama riskini de azaltıyor.”

Japon kültürünün binlerce yıldır bir parçası olan Kaizen, Japoncada değişim anlamına gelen ‘Kai’ ve iyileştirme anlamına gelen ‘Zen’ kelimelerinin bir araya gelmesinden oluşturulmuştur.
 
Kısaca, daha iyisi için değişim ya da sürekli gelişim anlamına gelen bir sözcüktür.
 
Her ne kadar Kaizen felsefesi adını japon sanayiinin gelişimi ile duyurmuş olsa da ona sadece üretim stratejisi veya kalite felsefesi demek haksızlık olur.
 
Kaizen esasen bir yaşam felsefesidir, sürekli daha iyisini yapmak için çalışma ve kendini geliştirme felsefesidir. Kaizen, hayatımızın her anında karşımıza çıkan; herkesi, her olayı, her anı kapsayan ve sürekli daha iyiye ulaşmayı hedefleyen bir iyileştirme felsefesidir.
 
Kaizen bize, insanın çok büyük ve kapsamlı değişiklikler yapmadan, küçük ancak sürekli adımlar atarak büyük gelişimleri korkusuz ve geri dönüşü olmayacak şekilde başarabileceğini söyler.
 
Yani Kaizen, küçük adımlarla, istikrarlı bir süreklilik sağlayıp başarıya ulaşmayı hedefler. Kaizen felsefesinde değişim ve gelişim için yapılan çalışmalar ve atılan adımlar çok küçüktür öyle ki bu kadar küçük adımlar atılarak yürünen yolda başarısız olmak neredeyse imkansızdır.
 
Yapmak istediğiniz değişime yönelik olarak attığınız küçük adımlar, beynin bu yeni bir davranış biçimine ya da alışkanlığa göstereceği direnci ortadan kaldırarak başarısızlığa uğrama riskini de azaltıyor.
 
Kaizen felsefesinin esas hedefi küçük değişimler değildir, küçük adımlarla başlayan büyük değişimlerdir.
 
Büyük bir heyecan ve enerjiyle başladığımız bir işten çok çabuk sıkılmamızı ya da karşımıza çıkan engeller sebebiyle işten tümüyle vazgeçmemizi önlemeye çalışır Kaizen. Bir dağa tırmanmak istiyorsan en kısa ama en dik yolu tercih etmek yerine, daha uzun olan ama zirveye çıkmayı garanti eden yolu seç der bize.
 
Bir insan hayatında büyük değişimler yapmaya karar verdiğinde veya bunu istediğinde yaşadığı korku ve endişeler sebebiyle başarısızlığa uğrayabilir.
 
Bunun devamında kendine güvensizlik ve “ya yine başarısız olursam” korkusu yerleşir. İşte Kaizen bunu önlemek için ortaya çıkmış bir felsefe: Büyük değişikliklerin riski de büyük olur, hedefine büyük bir adım atarak kısa sürede varmak yerine, küçük küçük adımlar atarak, ama başarısızlık ihtimalini en aza indirerek ulaş der.
 
İşin bir başka ilginç yanı ise, büyük değişikliklerle yapılan yenilenme ile Kaizen felsefesiyle hedefe ulaşma arasında zaman bakımından bir fark olmamasıdır.
 
Bir dağın zirvesine ulaşmak için tehlikeli ama kısa bir yolu tercih eden biriyle, dağın etekleri boyunca uzanan kıvrımlı ama oldukça uzun yolu tercih eden biri zirveye aynı sürede varacaktır. Hatta Kaizen’de istikrarlı olursanız sürecin daha kısa olmasını sağladığını bile göreceksiniz.
 
Kaizen, sonuçlara değil sürece odaklanır.
 
Çünkü etkili ve kalıcı bir değişim hedefleniyorsa sonuçlardan çok bizi o sonuçlara götüren süreç önemlidir. Bu şu anlama gelir; savaşı kazanmak için muharebeler kaybedilebilir.
 
Kaizen’in temel hedefi; kişinin hayatının her alanında bir önceki günden daha iyi olmak için adım atmasıdır.
 
Daha iyiye yönelik bir değişim için her gün ve her yerde iyileştirme Kaizen’in temel ilkesidir. Standartları korumayı ve iyileştirmeyi temel prensip edinen Kaizen’de iyi süreçler, iyi sonuçlar meydana getirir.
 
Her gün sadece bir dakika ilkesi.
 
Geliştirmek veya iyileştirmek ya da hayatınıza somak istediğiniz konuyla alakalı olarak her gün sadece bir dakikanızı ayırarak sonuca giden yolda ilk adımınızı atmış oluyorsunuz. Günlük rutininizi bozmadan, büyük değişikliklere yol açmadan ekleyeceğiniz bir dakika hem sizi strese sokmuyor hem de istekleriniz yolunda bir adım atmış olmanın huzurunu beraberinde getiriyor. Böylece yerine getirmediğiniz sorumluluklar için suçluluk duymanıza ya da işlerinizi yapmamak için bahaneler üretmenize gerek kalmıyor, çünkü sadece 1 dakika.
 
Başlangıç olarak hayatınızdaki hiçbir şeyi engellemeyecek kadar kısa, ancak kararlı olmanız halinde istediğiniz yolda ilerleme kat edebileceğiniz kadar ideal bir süre.
 
Bir sonraki adımda Kaizen, 1 dakika ilkesiyle hayatınıza kolayca ve hızla giren davranış biçimi ya da alışkanlığın süresini kademeli olarak arttırmayı hedefler.
 
Bu sayede hedeflerinize küçük, ancak sağlam adımlarla; bıkmadan ve vazgeçmeden ulaşabilirsiniz.
 
Küçük sorular sorun, küçük düşünceler üretin, küçük eylemlerde bulunun, küçük sorunları çözün.
 
Kaizen felsefesinin ilk adımı problemi kabul etmekten geçer. Kaizen problemleri güler yüzle karşılar çünkü problemin olmadığı yerde gelişme de olmaz.
 
Son olarak Kaizen felsefesiyle ilgili şu prensipleri asla aklınızdan çıkarmayın:
Sabit fikirlerinden kurtul.
Mazeret üretme.
Karmaşık olana değil basit çözüme yönel.
Problemleri ortaya çıktığı anda çöz.
Her problemi bir fırsat olarak gör.
Bir adım atmadan önce kendine 5 kez “neden” diye sor.
İnsanların fikrini almaktan çekinme.
Gelişimin sonu olmadığını bil.

Görsel: Liz and Mollie

Kaynak: https://lnkd.in/dw8mwqYe

Bir Cevap Yazın

%d