Yeni çağın ilkesi değişti; ‘Daha az daha fazladır’ diyen kazanıyor

GeniousWorks Kurucusu, Thinkers 50 Global Direktörü Peter Fisk, hazır giyim ve tekstil sektörlerinin Türkiye için en önemli istihdam kaynaklarından biri olduğunu söyledi. Fisk, “Sektör tüm dünyada büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçiyor. ‘Daha az daha fazladır’ ilkesinden hareket ederek yeni bir model oluşturan Portekiz  bu değişim sürecinde Türkiye için bir rol model olabilir” dedi.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği tarafından (TGSD) bu yıl 14’üncüsü ‘Recoding Fashion’ teması ile düzenlenen İstanbul Hazır Giyim Konferansı’nda pandemi sonrası sektörün geleceği, Türkiye’yi bekleyen fırsatlar ve riskler mercek altına alındı. Konferansın açılışında Fashion X başlıklı bir sunum yapan GeniousWorks Kurucusu, Thinkers 50 Global Direktörü Peter Fisk, Türkiye için Portekiz modelini önerdi.

Pandemi ile birlikte dünyada baş döndürücü bir değişim yaşandığının altını çizen Fisk, bu değişim sürecinin çok önemli zorluklarla birlikte büyük fırsatları da beraberinde getirdiğini söyledi. Fisk,  sözlerini şöyle sürdürdü:

PETER FISK: REKABET AÇISINDAN TAMAMEN YENİ BİR ÇAĞ YAŞIYORUZ

“Hazır giyim ve tekstil sektörleri için yeni teknolojiler, yeni pazar yerleri, dijital satış gibi imkanlar var. Tam bir geçiş noktasındayız. Rekabet açısından da tamamen yeni bir çağ yaşıyoruz. Önümüzdeki 10 yılda değişimi daha çarpıcı şekilde göreceğiz. Peki Türkiye bu değişim sürecinde ne yapabilir? Ülke ekonomisi için en önemli istihdam kaynaklarından biri olan hazır giyim ve tekstil sektörleri yeni bu süreci nasıl fırsata çevirebilir? Portekiz Türkiye için rol model olabilir. Portekizli üreticiler ‘Daha az daha fazladır’ ilkesinden hareketle kendilerini yeniden yarattılar. Eski pozisyonlarda değişiklik yaptılar, daha iyi yönettiler, kümelendiler bir araya geldiler. Böylelikle mükemmeliyet merkezi olmaya başladılar. Fiyat rekabetine girmektense kaliteyi ön plana aldılar. Modern teknolojiyi kullandılar. Robotları ve diğer teknolojileri geleneksel fabrikalara bile entegre ettiler. Portekiz’deki en eski fabrikalara baktığınızda Tesla benzeri ekipmanlar olduğunu görebilirsiniz. Portekiz bütün bunları yaparak dünyaya bir değişim paketi sundu. Türkiye’deki hazır giyim sektörüne de tavsiyem budur.”

CÜNEYT YAVUZ: GELİŞMİŞ VE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN FARKLI SORUMLULUKLARI VAR

Konferansta ‘Cesur Dünya’ başlıklı oturumu yöneten Mavi CEO’su Cüneyt Yavuz ise insanlık için çevrenin korunmasının hayati önemde olduğunu söyledi. Bu konuda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere farklı sorumluluklar düştüğünü belirten Yavuz, “Fakat bu işin bir de ekonomik boyutu var. Dolayısı ile konunun çok yönlü ele alınıp tartışılması ve en adil paylaşımın olması için çaba göstermek gerekiyor” diye konuştu.

Cüneyt Yavuz’un yönettiği ‘Cesur Dünya’ oturumunda konuşan diğer katılımcıların değerlendirmeleri ise özetle şöyle:

B LAB AMBASSADOR / NOW PARTNERS KURUCUSU MARCELLO PALAZZI:

MADE IN TURKEY ETİKETİ DÜNYANIN HER YERİNDE TANINMALI

Günümüzde başarı için iki konunun altını çizmek istiyorum. Birincisi yenilikçilik diğeri de iş birliği. Sektörünüzün büyük bir tarihe sahip geçmişi ile sürdürülebilirlik arasında bir denge oluşturmalısınız. Çok iyi bir başlangıç noktanız var. Türkiye’de hazır giyim üretimi yapan bütün firmalar birbirleriyle daha yakın dirsek temasında bulunmalılar. Aralarında eşgüdümü ve iş birliğini geliştirmeliler. Nihai amacınız ise ortak bir marka yaratmak olmalı. Dünyanın her yerinde birine sorduğunuz zaman Made in Turkey etiketini tanıyabilmeli. 

İZMİR EKONOMİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKAN YARDIMCISI

DOÇ. FEHMİ GÖRKEM ÜÇTUĞ:

HER ÜRÜNE KARBON AYAK İZİ İÇİN BİR LİMİT VERİLECEK 

Her hazır giyim ürününün bir karbon ayak izi var. AB’nin yeni politikaları çerçevesinde her ürüne karbon ayak izi için bir limit verilecek. Ürün eğer AB sınırları içinde satılacaksa ve karbon ayak izi limitini aşarsa 2026’dan itibaren ilave bir vergi ile karşı karşıya kalacak. Bu da kaçınılmaz olarak fiyatı arttıracak ve talebi azaltacak. Mevcut zorluk bu. Zaten daha şimdiden bazı AB ülkeleri konuya çok hassas yaklaşmaya başladı. AB Türkiye hazır giyim sektörünün en büyük pazarı ve Avrupa’ya ihracat yapan firmalarımız zaten şimdiden bir planlamaları yapmak zorundalar. Bu konu önümüzdeki dönem çok daha yaygın olarak firmalarımızın önüne gelecek.

MAVİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK DANIŞMANI VE YAŞAM DÖNGÜSÜ DEĞERLENDİRME UZMANI BEYSİN TEKİNEL:

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KONUSUNDA FARKINDALIĞIN ARTTIRILMASI GEREKİYOR

Son dönemde sürdürülebilir ürünlere tüketicilerin ilgisi arttı. Bilinçli tüketici geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen giysi istiyor. Ancak bu tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarının tamamen değiştiği anlamına gelmiyor. Bir ürünü satın almak için birinci gerekçe sürdürülebilir malzemelerden üretilmiş olması değil. Moda, yaşam tarzı, fiyat gibi kriterler hâlâ daha önde geliyor. Bazı müşteriler geri dönüştürülebilir malzemelerden üretilen ürünün ikinci kalite veya hijyenik olmadığını düşünüyor. Bence markalar STK’lar ve devlet kurumları sürdürülebilir moda hakkında farkındalığı arttırmalılar.

Bir Cevap Yazın

%d