Görünmeyen Üniversite

Mehmed Zahit Kotku, 1897 yılında Bursa’da dünyaya geldi. Ailesi Dağıstan göçmeniydi. 3 yaşlarında annesini kaybetti. İlkokulun ardından idadiye devam eden Mehmed Zahid, 1. Dünya Savaşı başlayınca askere gitti. Yazıcı olarak görev aldığı askerlik vazifesi yaklaşık 6 yıl sürdü.
 
Mehmed Zahid Kotku , 1920 yılında Ayasofya Camii’nde kıldığı bir Cuma namazı sonrası Gümüşhanevi Dergâhı’na giderek Dağıstanlı Şeyh Ömer Ziyâüddîn Efendi’nin talebesi oldu. Ardından Mustafa Feyzi Efendi’nin sohbetlerine devam etti. Tasavvufi eğitimini tamamlayan Mehmed Zahid Efendi, 27 yaşında hilafet aldı. Mustafa Feyzi Efendi’nin talebi üzerine bazı köy ve kasabalarda dini hizmetlerde bulundu.
 
Tekkelerin kapatılması üzerine Bursa’ya dönerek 1946 yılına kadar İzvat köyüne yerleşti ve orada imamlık yaptı. Üftade Camii imamlığının ardından 1952’de Zeyrek’teki Ümmü Gülsüm Mescidi’nde vazifeye başladı. 1958’de İskenderpaşa Camii’ne tayin edildi. Vefatına kadar da burada kaldı.
 
1979 yılında hac vazifesini ifa etti. Ardından hastalıklar peşini bırakmadı. 13 Kasım 1980 tarihinde vuslata erdi. Cenaze namazı 14 Kasım’da Süleymaniye Camii’nde kılındı ve aynı caminin haziresine defnedildi.
 
“Görünmeyen Üniversite”
 
Mehmed Zahid Kotku Efendi hayatını eğitime ve insan yetiştirmeye adamıştı. Görev yaptığı camilerde her Pazar günü ikindi namazının ardından sohbetler etti, dersler yaptı. Vaaz ve sohbetleriyle halkı irşad etti, dini öğretti. Mehmed Zahid Kotku Efendi’nin ilmi, samimiyeti, takvası, edebi ve nezaketi zamanla etrafındaki halkanın büyümesini sağladı. Özellikle derslerine katılan üniversite öğrencileriyle yakından ilgilenerek onların ufkunu aydınlattı. 
Ersin Nazif Gürdoğan’ın tabiriyle o “Görünmeyen Üniversite”ydi.
 
Sohbetlerinden hikmet damlaları
 
Mehmed Zahid Kotku’nun özdeşleşmiş nasihat ve hikmetli sözlerinden bazılarını hatırlayalım:
 
“Nefsini bilmeyenin Allah Teâlâ’yı bilmesine imkân yoktur.”
“Ömrünü boş yere zevk ü sefâ ile para pul budalası olarak mahv etme.
Son pişmanlık kimseye fayda vermemiştir
“Mümkün olduğu kadar kimseden bir şey isteme.”
“Yaptığın iyilikleri ve sana yapılan kötülükleri unut.”
“İslam dini baştan sona hep edeptir.”
“İnsan, şehvet halinde korkunç bir deli gibidir. Gazab halinde yırtıcı bir canavar kesilir. Musibet halinde çocuk gibi korkak olur. Nimet halinde, Firavun misalidir. Aç kalırsa feryad ve figan basar. Tok olduğu zaman, boş sözler söyler.”
“İnsana lazım olan gönüldür.”

Bir Cevap Yazın

%d