Elimdeki paraların içinden elliliği göstererek sana gelir dedi

Gazi Caddesi’nde yürüyordum. Şehrin meşhur delilerinden biri geldi yanıma, herkes gibi ben de onu tanıyordum. Garibanın tekiydi, zararsız biriydi. Yaz günü kat kat giyer, hep gezerdi.
Geldi önümde durdu, elini uzattı ve:
-Bana para ver! dedi.
Elimi attım cebime çıkarttım cebimdekileri. Bir yirmilik uzattım kendisine. Gözlerimin içine baktı ve:
-Onu değil! dedi “şunu istiyorum.” dedi elimdeki paraların içinden elliliği göstererek.
– Neden onu istiyorsun? diye sordum şaşkınlıkla.
– Sana gelir. Sen onu ver bana” dedi kendinden gayet emin ve bana emrivaki bir şekilde.
İtiraz etmedim, elliliği çıkarttım verdim. Gözlerimin içine bakarak:
– Sana gelir, dedi tekrar ve uzattığım elliliği alıp kalabalığın içinde kayboldu.
Donakaldım, hayra yordum tabi ki.
Delidir ne yapsa yeridir diye düşündüm sonra. Elbette bunun da bir sebebi hikmeti vardır dedim ve oradan uzaklaştım.
Eve geldim. Kayınvalidem bize gelmişti. Hoş geldin faslından sonra kayınvalidem:
– Oğlum! dedi “Bana para geldi mirastan. Payıma şu kadar düştü ve ben bu paranın elli bin lirasını size vermek istiyorum. Alın ihtiyaçlarınız için kullanın.” dedi.
Donup kaldım bu işe. Oturdum bir güzel ağladım.

Alıntı

Bir Cevap Yazın

%d