“Desinler” diye yaşamak berbat bir şey

“Desinler” diye yaşamak, belki de yaşamakların en berbatı. Şundandır şöylece ki, “ne derler?” diye yaşamanın belli oranda anlaşılabilir bir tarafı vardır. Utanma belası, geri kalmama dürtüsü, mahcup düşmeme… Yine de anlaşılabilir değildir, yine de aklımıza da gönlümüze de sığdırmayalım tabii ama bir parça ihtiyatla yaklaşabiliriz yine de “ne derler?” diye yaşamaya. Az gelişmişliktir, tamam. Fakat günün sonunda “ne yapaydı yahu?” diyerek küçük bir anlayış kırıntısı koyabiliriz ortaya.

“Desinler” öyle değildir. “Desinler” saf barbarlıktır, yıkıcılıktır. “Desinler” diye yaşamanın sonu en nihayet hakkınızda insanların “ne alçak herifti, ne berbat kadındı” cümlesinde uzlaşması, ittifak etmesidir.

Alıntı / şu düğün meselesi / İsmail kılıçaslan

Bir Cevap Yazın

%d