Çengiye sordu, kızım Allah mı cömert bu efendiler mi?

DEFTER Baba o gün çok değişik bir hava içindeydi… Ne desem aksini söylüyordu. Beni kızdırmak ister gibiydi. “Uy babam diyordu, bu softalar ne anlar mey’den, ney’den?”
Bu minval üzere bir müddet konuştuktan sonra, dur sana şu Defter Baba’yı anlatayım diye başladı: “Defter Baba’nın ismi bir vakitler Orkinoz’du.
Şimdi bizi böyle sakallı, mest lâstikli görüyorsun ama bir zamanlar mahallenin en bıçkını bendim. Bıyık yağımın parıltısı elli metreden belli olurdu. Sadece Konya’da olmaz ya biz de oturak âlemi yapardık. Bendeniz Orkinoz da oturak âlemlerinin padişahı idim. “Yağlıkçının kızını ancak ben getirirdim, zilleri ancak benim için takardı. Sesinde biraz alay, ”Ne şeref değil mi?” Evet o zaman mekteplerde kazık kadar talebeler olurdu. Ben de onlardandım ama üç senedir mektebi boşlamıştım.
Ne var ki İsmet Hoca hem mektepten hocamdı hem komşumuz. Ne hikmetse onu uzaktan görünce toparlanır terbiyeli maymuna dönerdik.
Tokatlı İsmet Hoca bir gün bana “ Ulan Orkinoz” dedi. Ama ne kadar tatlı söylerdi. “Oğlum gene papaz uçuruyormuşsunuz? Bize hiç haber vermek yok mu? Burada hocamız da varmış demek yok mu? Hocalık hakkı bu kadar çabuk unutulur mu?” demez mi?
Hem şaştım hem apıştım. İsmet Hoca’nın evliya olduğuna inananlar bile vardı. Baktım o sakalını tutmuş, tatlı tatlı gülüyor, “Ya evlâdım, biz de insanız ilk âlemde beni de çağır.”
Aman Hoca efendi yok öyle şey, estağfurullah dedikse de o hiç tınmadı, çenemi okşadı. “Oğlum Orkinoz haberim var Bu akşam aşağı bağda imişsiniz. Yağlıkçının kızı da geliyormuş. Ama biliyorsun biz yaşlıyız, içemem ben. Sen bana bir semaver kurduruver. Akşama sizdeyim.”
İsmet hoca bunu söyledi gitti. Ben orada dral dedenin düdüğü gibi kalakaldım. Neylersin, ne halt edersin? Çare yok. Gerçekten o akşam bizim âlemimiz var hem de aşağı bağda. Bir düşünüyorum bizim İsmet Hoca cübbesi sarığı ile sonra bizim Yağlıkçının kızı parmaklarında ziller yahut ellerinde kaşıklar. Suphanallah, var bu işte bir iş ama bilemedik.
Neyse efendim, o akşam, ben her ihtimale karşı bir semaver kurdurdum, arkadaşlara da vaziyeti anlattım. Hiç birisi bozuntuya vermedi ama suretâ… Bir de baktım ki İsmet Hoca cübbesini sallaya sallaya geldi. Semaverin başına çöktü. Oyun meydanına sırtını döndü, bizi selamlayıp oturdu.
Defter Baba nefes almak için durdu. Benimse nefesim kesilmişti. Çünkü İsmet Hoca benim dedemdi.
Defter Baba devam etti :
“Efendim biraz sonra Yağlıkçının kızı geldi, Bağlamacılar tıngırdattılar o da zilleri taktı, şangırdattı, bizim kâseler döndü, saatler birbirini kovaladı, oynayan yoruldu.
İsmet Hoca’nın sesini duyduk: “Kızım işin bitti mi?” O da şaşkın cevap verdi: “Bitti Hoca efendi.”
“İyi öyleyse giyin de gel.”
Hoş o zamanın çengileri bu günün sokaktakilerinden daha açık değildi ya neyse, İsmet Hoca döndü ter içinde kalan çengiye sordu:” Kızım bak ter içinde kalmışsın, çok yoruldun değil mi?
“Yoruldum Hoca Efendi,” “Kızım bu efendiler sana zahmetin için kaç para verecekler?”
“İki mecidiye Hoca Efendi”
“Peki kızım Allah mı cömert bu efendiler mi cömert? “
Tabii Allah cömert hoca Efendi, o nasıl söz.
“Peki kızım Allah yolunda bu kadar terlesen o sana iki mecidiye vermez mi?” demesiyle bizim çengiye bir hâl oldu, İsmet Hoca’nın eline yapıştı, bana bir hâl oldu, hepimize bir hâl oldu”
Uzun müddet sustu Defter Baba.
“Yaa möhendis efendi işte o çengi “Yağlıkçının kızı” geçen gün sana kapıyı açan bizim köroğlu. O günden beri başı secdeden kalkmıyor. Orkinoz da işte böyle Defter baba oldu. Bir oğlumuz Kore’de şehit gitti. Allah’a şükrettik. Arada sırada yolumuzu İsmet Hoca’nın kabrine düşürürüz, dua ederiz. Bilmiyorum evliya mı idi, değil miydi? Bildiğim işte bunlardır”
Ben “O adamlar öyleymiş” diyerek bahsi kapatmak isterken Defter Baba muzip muzip gülerek “ Ha işittim ki İsmet Hoca’nın bir torunu Petrol mühendisi olmuşmuş, acaba senin arkadaşlarından böyle bir tanıdığın var mı?”
Defter Baba dedim, “hiç öyle bir dedeyi hatırlatan petrol mühendisi tanımadım. Sen tanıdın mı?” Cevabını beklemeden çıktım dükkândan.
Hâmiş: Yazıda sözü geçen petrol mühendisi Ergun Göze, İsmet Hoca ise dedesi İzzet Hocadır.
Alıntı/ Hicran Göze’nin facebook sayfasından

Bir Cevap Yazın

%d