Cem Karaca bu toprakların insanıydı
Vatani görevi sırasında bir Mehmetçik’in bağlamasıyla söylediği türkü, Cem Karaca’da ve müziğinde adeta dönüm noktası oldu. “Ben o güne kadar ne garip, ilkel bir müzik diye düşünürken bir de baktım ki benim o anda içinde bulunduğum hissiyatı o müzik canlandırıyor, dile getiriyor, anlatıyor.” dedi ve Batı enstrümanlarıyla Anadolu müziği yapma kararı aldı.
Muhtar Cem Karaca (5 Nisan 1945; İstanbul – 8 Şubat 2004; İstanbul),
Türk rock müziği sanatçısı, besteci, tiyatrocu, sinema oyuncusu. Anadolu rock türünün kurucularındandır.
Birçok grupla (Apaşlar, Kardaşlar, Moğollar ve Dervişan) çalışmış, grupların kurucu ve yöneticisi olmuş, güçlü bir rock kültür yaratılmasının öncülerinden olmuştur.
Babası Azerbaycan asıllı Mehmet Karaca ve annesi Ermeni asıllı Toto Karaca (İrma Felegyan) olan Cem Karaca, sanatla iç içe büyüdü. Orta öğrenimini Robert Lisesi’nde yapan Cem Karaca sanatçı bir çiftin çocuğuydu. Müzikle ilk tanışması annesinin teyzesi Rosa Felegyan’ın Cem Karaca’ya piyano notaları ve piyano nağmeleri öğretmesiyle oldu. Kolej yıllarındayken dünyadaki popülaritesini arttıran rock müziğine ilgi duydu. Kız arkadaşlarını etkilemek için ve arkadaşlarının istekleri doğrultusunda dönemin rock yıldızlarının şarkılarını söyledi. Karaca’nın ses yeteneğini ise annesi Toto Karaca keşfetti.
12 Eylül darbesi sonrası Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından Melike Demirağ, Selda Bağcan, Şanar Yurdatapan ve Sema Poyraz ile birlikte Cem Karaca da yurda çağrıldı. 13 Mart 1981’e kadar süre tanındı. Bonn’da yaşayan Cem Karaca, yurda dönmek için ek süre istedi. 15 Temmuz 1982’ye kadar Cem Karaca’nın süresi uzatıldı ancak Karaca, Türkiye’ye dönmeyeceğini belirtti ve süresi dolduktan sonra ise 6 Ocak 1983’te Yılmaz Güney ile aynı gün Türk vatandaşlığından çıkarıldı.
1985’te Karaca, arkadaşı Mehmet Barı aracılığıyla Başbakan Turgut Özal ile görüşerek, ülkeye geri dönme isteğini bildirdi ve Münih’e gelen Özal ile konuştu. Özal’ın olumlu yanıt vermesi ile hukuki işlemler başlatıldı. Yıl sonunda vatandaşlıktan çıkarılmasına sebep olan davadan beraat etti. 1987’de de hakkında verilen gıyabi tutuklama kararı kaldırıldı. 29 Haziran 1987’de Cem Karaca, Türkiye’ye döndü.
95’te bir sanatçı grubu ile Bosna-Hersek’e gidip, savaş sonrası zor durumda olan Bosnalılara destek verdi.
8 Şubat 2004 sabahında, solunum ve kalp yetmezliğine bağlı olarak ağır bir kalp krizi geçirdi. Uygulanan tüm müdahalelere rağmen kaldırıldığı Bakırköy Acıbadem Hastanesi’nde 58 yaşında hayata gözlerini yumdu. Hastane tarafından yapılan açıklamada Karaca’nın ölüm sebebi kalp ve solunum durması olarak belirtildi. 9 Şubat 2004’te ikindi vaktinde Üsküdar Seyyit Ahmet Deresi Camii’nde (İranlılar Mezarlığı) kılınan cenaze namazın ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda babası ile aynı mezara defnedildi.
Kendisini her zaman Türk ve Müslüman olarak tanımlayan, gençlik yıllarından itibaren Alevilik ve Bektaşiliğe özel ilgi duyan Cem Karaca, vasiyeti gereği Karacaahmet Mezarlığı’nda tekbir sesleriyle toprağa verildi.