Akşam yemeğinden sonra bir avuç iğde
İğde görünce ilkokulda öğretilen 12 Aralık Yerli Malı ve Ulusal Tutum Haftası´nda sıkça tekrarlanan şu bilmeceler geliyor aklıma:
+ “Üç katlı evim var; alt kat oduncu, orta kat uncu, üst kat kadifeci”
+ Küçücük al yastık. İçinde un bastık.
+ Sapı var keser görmedik, unu var değirmen görmedik, donu var terzi görmedik.
Size akşam yemeği sonrası gönül rahatlığıyla yiyebileceğiniz bir sağlıklı atıştırmalıktan daha bahsedeniyim; iğde…
Aslında atıştırmalıktan çok daha öte bir ‘ilaç besin’ iğde, tv karşısında birşeyler atıştırma isteğinizi ‘oyalarken’ aynı zamanda akşam yemeğinde fazla kaçırdığınız sağlıksız yağların, kötü kolesterolün bir miktarını ‘sünger gibi’ emerken, mide asitinin de fazlasını tamponlar, ayrıca bir de ağır metal bağlama özelliği vardır ki akşam yemeğinde bir şekilde aldığımız ağır metallerin kana karışmasını bir nebze de olsa azaltır. ( örneğin çizik bir tencere, tarım ilacı artığı, vs), ani kan şekeri yükselmelerini de önleyici katkı sağlar.
‘ Rus zeytini’ olarak biliniyor dünyada iğde, ülkemizin de kıymeti bilinmeyen ‘kıymet’lerinden, bilimsel adı Elaeagnus angustifolia. Dünyada kadim geleneksel halk hekimliklerinde yüzyıllarca ağrı kesici, ateş düşürücü, idrar söktürücü olarak kullanılmış.
Şimdi modern bilimsel analizlerde de hiç ‘tipinden beklenmeyecek şekilde’ vitamin, mineral ve flavonoid deposu olduğu gösterildi. Flavonoidler, birçok meyve ve sebzeyi ‘ilaç besin’ yapan vitaminden de öte aktif maddeler, tıp tarihinde ilk bulunanına F vitamini denmiş ama sonra görülmüş ki çok farklı cinsi var ve vitaminlerden çok daha öte etkilere sahipler, bunlara kimyasal grup olarak topluca ‘flavonoidler’ adı verilmiş.
2016’da J Compl Alter Medicine – Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Jurnali’nde yayınlanan makale şöyle bahşediyor iğdeden: ‘Rus zeytini; geniş kapsamlı geleneksel tıbbi uygulamalardan yeni tanımlanan anti-oksidan, anti-enflamatuar ve anti-mutajenik ajan rolüne doğru…’.
Bu üç etki o kadar önemli ki, yaşlanma ve kronik hastalıklar oksidasyon ile meydana geliyor, Patolojide ‘hangi taşı kaldırsak’ altından enflamasyon (yangı) çıkıyor, mutasyon da tüm kanserlerin oluş mekanizmasının ilk aşaması…
Bakın günde bir avuç iğde yemeniz size neler sağlıyor, üstelik kalorisi çok düşük, akşam yemeği sonrası bile yenebilir ve çok da ucuz, üzerine koca bir bardak su içmeyi ihmal etmeyin, o incecik tüğsü yapı suyu sünger gibi çekip mide bağırsak sisteminde adeta ‘süpürge’ görevi görüyor.
